Televizyonun karşısında yeterince zaman geçiren insan er veya geç Kral TV'den geçer. Hele ki yaşı >30 bir kişiyseniz, üstte "nostalji" logosuyla dönen, doksanların ilk yarısından kalma kliplere takılıp kalmama ihtimaliniz düşük.
Az önce o anlardan biri yaşandı. Sabahladım, gittim oyumu verdim, şimdi bekle dur akşama kadar sonuçları. O sıkıntı içinde kanalları gezerken şuna rastladım:
Yaşı tutanlar ve eskilere merakı olanlar hatırlamıştır hemen, Emel Müftüoğlu - Hovarda (1995). Tam ortadaki çete elemanı da Deniz Arcak.
Bir film veya dizide, insanlık hallerinin anlık, gösterişsiz ifadelerine rastlayınca pek hoşuma gidiyor.
Klipte yukarıda görülen sahnenin bir kare sonrası tam da böyledir. Mahallenin havalı ablası (henüz Kurtlar Vadisi'yle patlamasını yapmış olmayan Seray Sever), mahallenin sokak tayfasını evine toplar ve çay ikram eder. Dekolte geceliğinin üzerine sabahlığı çekmiş, yüzü gözü pislik içindeki tiplere porselen fincanlarda servis yapan ablamız Emel'in önüne gelince hafifçe eğilir ve Emel'in gözleri şuh ablanın memelerine takılıverir bir an. Sonra abla servisi yapar, döner ve Emel elinin kendi memesine götürüp, suratında "benim niye yok" diyen bir ifadeyle kalakalır; zaten bu ablanın evinden henüz çıkmış olan sevgilisine içten içe yanıktır, habersizce süren bir rekabet vardır ve kendini önemli bir silahtan mahrum hisseder, ezilir kalır.
Kadınlar arası rekabet ilginç bir şey ve o sahne bunun için çok güzel bir örnek; sabah sabah gülümsetti, klavyenin başına oturttu beni.
İzlemek isterim diyenlere klibi de sunayım (2:20 - 2:30 arasına dikkat)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder